Ankara Üniversitesi Kalecik ve Elmadağ Meslek Yüksekokullarını ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar, parfüm ve kozmetik çalışmalarını bilimsel çerçevede ele alıp işleyeceklerini belirtti.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, üniversite bünyesinde bulunan ve özellikle bağcılık, gıda ve tıbbi-aromatik bitkiler alanında eğitim faaliyeti gösteren Kalecik Meslek Yüksekokulu (MYO) ile elektrik elektronik alanında faaliyet gösteren Elmadağ MYO’yu ziyaret etti. Üniversite yönetimiyle birlikte gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında Ankara’nın Elmadağ ve Kalecik ilçelerinde aynı adı taşıyan MYO’ları inceleyen Rektör Prof. Dr. Ünüvar, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Rektör Prof. Dr. Ünüvar, “Yabancı ülkelere bakıyorsunuz, parfümde kozmetikte hammaddeyi alıp yüksek teknolojiyle işliyor ve sonuçta ciddi gelirler elde ediyor. Artık biz de bu gibi çalışmaları bilimsel çerçeve içerisinde yapıp üretme hedefindeyiz” dedi.

“MYO’lara ilçelerde genellikle o ilçenin hayatına canlılık katan, ara eleman yetiştiren kuruluşlar gibi bir bakış söz konusu” diyen Rektör Ünüvar, “MYO’lara bu bakışı geliştirmek için konuyu masaya yatırmak gerekiyor. Tematik MYO’lar ile söz konusu ilçelerin tanıtımını da bu bakış içerisine güçlü bir şekilde almamız lazım. MYO’larımızı önce kentine, sonra Türkiye’ye ve ardından faaliyetleriyle dünyaya tanıtmalıyız” ifadesini kullandı.

“Ciddi gelirler elde ediliyor”

Üniversitelerin eğitim, araştırma ve topluma hizmet fonksiyonlarına bakıldığında, MYO’ların topluma hizmet adına ön plana çıktığının görüldüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Ünüvar, bu noktayı daha güçlü hale getirmek için çalışılacağını, MYO’ların ara değil aranan eleman yetiştirdiğini dile getirdi.

Rektör Prof. Dr. Ünüvar şöyle devam etti:

“MYO’lar, bulundukları bölgelere göre tematik yapılara sahiptir. Kalecik de bu anlamda kendini göstermektedir, özellikle tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda dikkat çekmektedir. Bu temaya uygun çalışmaları daha güçlü hale getireceğiz. Kalecik, tıbbi ve aromatik bitkiler ile bir marka olabilecek, bunu da aynı zamanda yüksek teknoloji ile sağlayacak. Örneğin Türkiye’nin çok sayıda endemik bitkisi var. Bu bitkileri parfüm veya kozmetik haline getirmede eksik kalıyoruz. Çünkü bakıyorsunuz yabancı ülkelere, hammaddeyi alıp yüksek teknolojiyle işliyor ve bunu başaran ülkeler sonuçta ciddi gelirler elde ediyor. Artık bu gibi çalışmaları bizim de bilimsel çerçevede yapmamız ve üretmemiz gerekiyor, hedefimiz böyle. Dünyadaki tematik ilçeler gibi başta Ankara Üniversitesi MYO’larının bulunduğu ilçeler olmak üzere ülkemizdeki ilçelerimizi MYO’lar ile birlikte yüksek konumlara taşımalıyız.”