Başkan Altınok: "Atatürk Ankaralıları görünce 'Bu millet yıkılmaz' demiştir" | 29 Nisan 2024İmar Haber

29 Nisan 2024 - 08:11

Atatürk Ankaralıları görünce ‘Bu millet yıkılmaz’ demiştir

KEÇİÖREN BELEDİYE BAŞKANI TURGUT ALTINOK,” ATATÜRK ANKARALILARI GÖRÜNCE ‘BU MİLLET YIKILMAZ’ DEMİŞTİR” DEDİ.

Atatürk Ankaralıları görünce ‘Bu millet yıkılmaz’ demiştir
Son Güncelleme :

26 Aralık 2020 - 11:55

Google News Google News href="http://www.facebook.com/share.php?u=https://www.imarhaber.com/baskan-altinok-ataturk-ankaralilari-gorunce-bu-millet-yikilmaz-demistir/45275/" title="facebook">

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok,” Atatürk Ankaralıları görünce ‘Bu millet yıkılmaz’ demiştir” dedi.

Keçiören Belediyesi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Keçiören’e gelişinin 101’inci yıl dönümü kutlama etkinliği, Meteoroloji Genel Müdürlüğü kampüsünde düzenlendi.

Etkinliğe Keçiören Kaymakamı Uğur Bulut’un yanı sıra Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Coşkun, AK Parti Keçiören İlçe Başkanı Zafer Çoktan, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Keçiören’e gelişinin 101’inci yıl dönümü kutlama etkinliğinde konuşan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “27 Aralık bir milletin yeniden küllerinden doğuşunun günüdür. Atatürk Ankara’da 10-15 bin atlı ve yaya tarafından Dikmen sırtlarında karşılanıyor. Karşılayanlar ‘Paşam seni karşılamaya geldik ama vatan uğrunda ölmeye geldik, şehadet şerbeti içmeye şehit olmaya hazırız Atam’ diyorlar. Atatürk bunu görünce ‘Bu millet yıkılmaz’ demiştir” ifadelerini kullandı.

27 Aralık’ın bir milletin küllerinden doğuşunun günü olduğunu belirten Başkan Altınok, “Ülkemizin dört bir yanı işgal edilmiş ve 27 Aralık 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ankara’ya ardından da Keçiören’e gelerek Milli Mücadele’nin fitilini ateşlemiştir. 27 Aralık bir milletin yeniden küllerinden doğuşunun günüdür. Bitti tükendi derken, ülkemizin dört bir yanı düşman işgalinde iken bir taraftan da kocaman imparatorluk işgalci devletler tarafından paylaşılmaya başlanmıştır. Böyle bir ortamda İstanbul’da payitaht tutsak ve İngiliz mandasını kabul etmek istiyor. Gençliğinden itibaren vatanını, milletini seven genç bir subay çıkıyor, “Türk milleti esareti kabul etmez, ya istiklal ya ölüm” diyerek milli mücadeleyi başlatıyor” değerlendirmesini yaptı.

Devlet kurmanın ve kurumsallaştırmanın kolay bir iş olmadığını vurgulayan Başkan Altınok, Atatürk’ün zor şartlar altında Türkiye Cumhuriyetini kurduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:

“Kan akmış fakat daha fazla kanın akması önlenmiş ve böyle devletle olmuşuz. Parti, ideoloji, düşünce ne olursa olsun bu vatan hepimizindir. Minarelerimizde ezanlarımız okunuyorsa, şehidimizin kanı olan al bayrağımız gönderde dalgalanıyorsa bunu Atatürk’e ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Atatürk’ün bütün ömrü devletimize, milletimize hizmet etmekle geçmiştir. Tabii ki cumhuriyet kurduktan sonra da birçok problem ile karşı karşıya kalmıştır. Devlet kurmak, bu devleti kurumsallaştırmak ve yaşatmak öyle kolay iş değil. İsyanlar çıkıyor, ‘ben senin tanımıyorum’ diyenler çıkıyor. Eğer ki Atatürk Milli Mücadele’yi başlatmasaydı Suriye, Irak ve Libya’dan kötü olurduk.”

Başkan Altınok Atatürk’ün ilk milletvekili seçildiği bölgenin kendisinin memleketi olan Balâ olduğunun altını çizerek, “Atatürk Ankara’ya gelene kadar birçok badireler atlatıyor. Buraya gelirken de benim memleketim olan Balâ’dan ve köyümüz olan Aşıkoğlu’ndan geçiyor. Orada kalıyor. Dedelerimize soruyor, soy isminiz nedir diye. Dedelerimiz de soy ismimizin ’Kara’ olduğunu söylüyor. Atatürk de bundan sonra sizin soy isminiz Altınok olsun diyor. Böylece bizim soy ismimizin Altınok olmasının esbabı mucidi de bu olay oluyor. Ayrıca Atatürk Ankara’ya geldiğinde ilk Keçiören’e geliyor. Milli Mücadele’nin merkezi, Genelkurmay Karargâhı olarak şu anki Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün bulunduğu taş binayı kullanılıyor. Aynı zamanda milletimizin kurtuluşuna giden yoldaki strateji ve planlama merkezidir burası” dedi.

Programda protokol konuşmalarının ardından Ankara Kulübü Seymenlerinin gösterileri eşliğinde sinsin ateşi yakıldı.