Warning: Attempt to read property "meta_value" on null in /home/babacan1455/public_html/imarhaber.com/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/uyelik/uyelik-fonksiyon.php on line 11
Deprecated: strpos(): Passing null to parameter #1 ($haystack) of type string is deprecated in /home/babacan1455/public_html/imarhaber.com/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/uyelik/uyelik-fonksiyon.php on line 12
00
Yakalandığı korona virüs sonrası 24 günlük yoğun bir tedavi sürecinin ardından iyileşerek yeniden görevinin başına dönen Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin, tedavisi boyunca hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığını ve uygulanan tedavilerin hepsine uyduğunu söyledi. Başkan Bilgin, “Ben bugün hayattaysam sağlıkçıların, doktorların, hemşirelerin ve hasta bakıcıların sayesinde. Sağlıkçıların hakkı ödenmez. Sağlıkçılar dünyanın verilebilecek ödüllerinin hepsine layıklar” diyerek, sağlıkçılar anıtı yaptırarak sağlıkçıların sürekli anılacağı bir eseri ilçeye kazandıracaklarını belirtti.
Manisa’da 13 Ekim’de gösterdiği belirtiler üzerine Saruhanlı Devlet Hastanesinde yaptırdığı Covid-19 testi pozitif çıkan ve Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesinde 17 günü yoğun bakım olmak üzere toplam 24 gün süren yoğun tedavisinin ardından korona virüsü yenerek taburcu olan Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin, tedavisinin ardından yeniden görevinin başına döndü. Taburcu olduktan iki hafta sonra görevinin başına dönen Bakan Bilgin, İhlas Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. Yaşadığı süreci anlatan Başkan Bilgin, “Zorlu bir süreçten geçiyoruz. İş yerleri kapanmış, sokağa çıkma yasakları var. Biz onlara aş götürmeye, geçim derdinde olanlara yardım etmeye çalıştık. Sosyal belediyecilik anlamında aklınıza ne geliyorsa hepsini yaptık. Tabii biz de bu arada korona virüse yakalandık. Yakalanmamızın sebebi nedir, sahada olmamızdır. 24 gün yattım hastanede. 24 günün 17 günü yoğun bakımda. Yattığım her gün ‘Ben yarın nasıl olsa çıkarım’ direncini hiç bırakmadım. Ben öbür gün çıkarım, ben yarın değil öbür gün yine çıkarım hep bu mantıkla ve bu dirençle hastanede mücadele verdim, çünkü Saruhanlı’ya hizmet etmeyi seviyorum. Saruhanlı’ya sevdalıyım, bunu herkes bilir. Bir kere sağlıkçıların hakkı ödenmez. Sağlıkçılar dünyanın verilebilecek ödüllerinin hepsine layıklar. Orada yaptıkları mücadeleyi gördüm. Tulumlar üstlerinde, maskeler yüzlerinde, ellerinde ikişer çift eldivenler, sağlıklarından, zamanlarından, çoluk çocuklarından ödün veriyorlar. Sağlıkçıların küçüklerin gözlerinden, büyüklerin yanaklarından ve alınlarından öpüyorum. Hepsinden Allah razı olsun. Büyük emek veriyorlar. Ben bugün hayattaysam sağlıkçıların, doktorların, hemşirelerin ve hasta bakıcıların sayesinde. Hepsine binlerce şükran sunuyorum. Çok önemli görevler yapıyorlar. Her şeyiniz onlara emanet, bakımınız, tıraşınız, onu bile yaptılar. Verilen tedavilere uymak gerekiyor. Tedavilere uymazsan iyileşme sürecin uzuyor. Allah korusun vefat bile olabiliyor. Doktorların tedavilerine uyulması gerektiğini söylüyorum. Ben tedavilere uydum cevap verdim. Azmimi ve direncimi hiç bitirmedim, hiç düşürmedim. Bugün o mücadele gücümle, sağlıkçı arkadaşlarımızın büyük destekleriyle Rabbim bugün bize bir hayat yaşamayı nasip etti. Moral ve ‘Ben burada bu illetten kurtulacağım ve bu illeti yeneceğim’ diye mücadele ediyorsanız verilen hizmete, yani sağlıkçıların tedavi yöntemine de doğru cevap veriyorsanız ve uyumlu davranıyorsanız kesinlikle aşarsınız diye düşünüyorum. Şahsen ben öyle yaptım. Yoğun bakım ve normal oda tedavim Merkezefendi Devlet Hastanesinde geçti. Bütün sağlıkçılar ’Sayın başkan büyük bir mücadele gösterdi. Tedaviye uyumlu doğru cevaplar verdi. Kendisi atlattı’ derler. Onlar mütevazi davranıyorlar. Benim bu illeti yenmemdeki katkı yüzde 30’dur, onlarınki yüzde 70’tir. Bunu asla inkar edemem. O yüzden burada da son meclisimizde sağlıkçılar adına sağlıkçılar anıtı yapma kararı da çıkardık. İnşallah 2021 yılı içinde ocak, şubat aylarında sağlıkçılar anıtı da doktorlarımızın, sağlıkçılarımızın sürekli anılacağı bir eseri de Saruhanlı’ya kazandırmış olacağız” dedi.
“Saruhanlı için çalışmaya devam edeceğim”
Yoğun bakımdayken bile sürekli görevini düşündüğünü kaydeden Başkan Bilgin, “Yoğun bakımda yattığım süreçte bile telefonlarım yanımda değildi ama hasta bakıcı ve hemşire arkadaşlarımız vardı bizim buralardan, bizim mahallelerimizden. Dostlarımızın, arkadaşlarımızın çocukları, kızları, kardeşleri veya kendileri. Sürekli onların telefonlarıyla görüşme halindeydim. O kadar uyumlu bir ekibim var ki, belediye meclis üyelerim, başkan yardımcılarım, müdürlerim kime ne görev verdiysem benim yokluğumu aratmadılar. Benimle bir dakika bile irtibatlarını kesmediler. Gerek araçlarına binerek geldiler benden talimat aldılar, gerek telefonla benden talimat aldılar. Ben yoğun bakımda yatarken bile belediyede atılan her adımdan haberim vardı ve bilgim dahilinde yapılan çalışmalardı. Ben hep söyledim. Yoğun bakımdan çıktım ve hemen hemen iki haftadır görevdeyim ama yine sahadayım. İkinciye yakalanma riskim var mı evet var. Söylediğim bir söz var. ’Ben alın terimin son damlasına kadar, kanım akması gerekiyorsa kanımın son damlasına kadar Saruhanlı için çalışmaya devam edeceğim’ dedim. Bugün de aynı inançla çalışmaya devam ediyorum” diye konuştu.
“2020’de yaşanan sıkıntıları inşallah 2021’de yaşamayız”
Yeni yılla ilgili dileklerinden de bahseden Başkan Bilgin şunları söyledi:
“Bir hafta 10 gün sonra yılbaşı. 2020 yılı hem ülkemize hem de dünyaya halk dilinde söylüyorum çok uğursuz geldi. Göreve başladığımızda depremlerle başladık 2019 yılından sonra. Arkasından Büyükbelen’de sel felaketi yaşadık. Arkasından korona virüsle mücadele ediyoruz. Ben, 2020 yılında yaşadıklarımızı inşallah 2021 yılında yaşamayız diyorum. Tüm hemşehrilerimin ve ülkemin yeni yılını kutluyor, sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum.”