Ağır kaldırma, sağa sola tekrarlayan hareketlerde bulunma, düşme gibi sebeplerle ortaya çıkan, aşırı ağrı ve hissizlik gibi sonuçlara neden olan Donuk Omuz Sendromu, kişinin kendi kanından elde edilen iyileştirici güce sahip hücrelerin ayıklanarak, omuza enjekte edilmesiyle kısa sürede tedavi ediliyor. Medicana International İzmir Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, kan içerisindeki trombositten zengin plazma sıvısının, tendon, kıkırdak ve kas gibi yapıların hücrelerini uyararak iyileşmeyi hızlandırdığını ifade etti.

İzmir’de yaşayan ve son 2 aydır şiddetli omuz ağrısından yakınan 54 yaşındaki Veda Aytekin, bu ağrıları üşütmeye yorsa da, ağrıların bir türlü geçmemesi, hatta ağrının şiddetinden gözlerine kan oturması gibi belirtiler ortaya çıkınca muayene oldu. Yapılan tetkiklerde Veda Aytekin’in donuk omuz sendromuna yakalandığı ortaya çıktı.

“Sağ kolumun ağrısından sol kolumu hissetmiyordum” diye konuşan Aytekin, “Kollarımı asla indirip kaldıramıyordum. Kolum olduğunu bile hissedemiyordum. Kıpırdatsam bile canım yanıyordu. His kaybı da vardı, bazen elimdeki eşyaları düşürüyordum” diyerek şikayetlerini dile getirdi. Medicana International İzmir Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur’un PRP tedavisi uyguladığı Aytekin, sadece 10 günde sonuç aldıklarını söyleyerek, kolunu artık hissedebildiğini ifade etti.

Donuk Omuz Sendromu nedir?

Omuzda geçmek bilmeyen ağrı ve tutulma hissiyle ortaya çıkan Donuk Omuz Sendromu’nun omuzu harekete geçiren kaslarda yapışıklık olması, omuz kaslarını çalıştıran aralığın kısıtlanması olarak tanımlayan Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, “Çalışan kasların zarar görmesi, ağır kaldırma, omzu tekrarlayan hareketlerle sağa sola hareket ettirme, düşme gibi nedenle meydana gelebilir. Bir süre sonra omzun hareketleri zorlaşmaya başlar. Omuz eklemlerinin belli kısımları içe çekilerek büzülür. Tedavi edilmeyen durumlarda omuz eklem hareketlerindeki kısıtlılık kalıcı olabilir” dedi.

Ultrasonlu PRP tedavisi

Donuz Omuz Sendromu’nun tedavisinin yine kişinin kendi kanından elde edilen trombositten zengin plazma ile sağlandığını belirten Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, “PRP ilaç değildir. Vücudun kendi ürettiği kan içerisinde bazı hücreler var. Bu hücreler iyileştirici etkiye sahiptir. Dokuda iyileşmeye katkıda bulunurlar. Kas, tendom, kıkırdak ya da eklem içerisindeki hücreleri uyararak bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır. Bu hücreler kan içerisinde mililitrede 400 bin civarındadır. Yapılan çalışmalarla bu sayı 1 milyonun üzerine çıkarılıyor. Ultrason yardımıyla, hastaya enjekte edilen PRP, körlemesine değil de görerek doğru yere nokta atışı yapılmalıdır. Bununla birlikte hastada takip eden iki hafta içerisinde düzelme başlar.” diye konuştu.