(Özel) 7 asırlık cami yıllardır dimdik ayakta | 28 Mart 2024İmar Haber

28 Mart 2024 - 22:02

7 Asırlık Cami Yıllardır Dimdik Ayakta

AFYONKARAHİSAR’DA 1272-1277 YILLARI ARASINDA 40 AHŞAP DİREK KULLANILARAK YAPILAN ULU CAMİ, 7 ASIRDAN FAZLADIR DİMDİK AYAKTA DURARAK VATANDAŞLARIN İBADET KONUSUNDA UĞRAK MEKANI OLMAYA DEVAM EDİYOR.

7 Asırlık Cami Yıllardır Dimdik Ayakta
Son Güncelleme :

19 Aralık 2020 - 11:50

Google News Google News href="http://www.facebook.com/share.php?u=https://www.imarhaber.com/ozel-7-asirlik-cami-yillardir-dimdik-ayakta/40911/" title="facebook">

Afyonkarahisar’da 1272-1277 yılları arasında 40 ahşap direk kullanılarak yapılan Ulu Cami, 7 asırdan fazladır dimdik ayakta durarak vatandaşların ibadet konusunda uğrak mekanı olmaya devam ediyor.

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Ulu Cami yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olurken, kent halkının da namaz kılmak için geldikleri en önemli mekanlar arasında bulunuyor. Selçuklu döneminde kalma bir eser olan Afyonkarahisar Ulu Cami, 1272-1277 yılları arasında yapıldı. Ulu Cami’nin yapımında kullanılan 40 ahşap direğin önemli bir özelliği bulunuyor. Her biri yapıldığı dönemde bölgede görev yapmış esnafı temsil eden direklerin bir başka özelliği ise kündekâri denilen ağaçların birbirine geçmesi sistemiyle yapılmış olması. Cami,700 yıllık tarihi ve görkemiyle yurt içi ve yurt dışından çok sayıda turisti de ağırlamaya devam ediyor.

40 direk 40 esnafı temsil ediyor

Cami İmam Hatibi Hasan Balık, yaptığı açıklamada, Ulu Camii’nin Selçuklu mimarisiyle yapıldığını ve kentin güzide camilerden birisi olduğunu söyledi. Balık şöyle devam etti:

“Camimiz enine uzun dikdörtgen yamuk planlı olup kentimizin en büyük camilerinden birisidir. Ahşap mimarisiyle ön plana çıkan camimizi çok sayıda yerli ve yabancı turist ziyaret etmektedir. Camimizin içerisinde 40 çam ağacından yapılmış ahşap direkt bulunmaktadır. Bundan dolayı halk arasında camimize ’kırk direkli cami’ de derler. Camimizin o direkleriyle ilgili şöyle bir hikayesi vardır. Camimiz henüz yapılmadan önce yani 1272 öncesinde burada bir çarşının kurulduğu ve 40 esnafın ticaret yaptığı rivayet edilir. Caminin batı tarafından Hocabey mescidi diye anılan küçük bir mescit vardır ve bu mescit bir yangın geçirmiştir. Bu yangının çarşıya da sıçramasından dolayı çarşı esnafı dükkanlarını cami yapılması için bağışlamıştır. Dönemin beyi Sahipata oğullarından Nusreddin Hasan bey bu camiyi yaptırırken 40 direk koydurarak 40 esnafı bu vefakar ve fedakar esnafı temsil etmek istemiştir.”

Caminin 7 asır önce yapılmış mimarinin korunduğunu ifade eden Balık: “Direklerin üzerindeki başlıklar 40 ayrı motif olarak tescil edilmiş olup her biri diğerinden ayrı olarak bu şekilde zenginleştirilmiş camiye anlam katmıştır. Camimizde 3 kapı bulunmaktadır. Bir tanesi barı tarafındaki bey kapısı bir tanesi doğu kapısı üzerinde bir tamir kitabesi vardır 1341 yılındaki tamiratından bahseder. Camimizin minberinde bir kapı bulunmaktadır ve bu kapı orijinalliğini korunmaktadır. Üzerinde mimarımızın ismi bulunmaktadır” dedi.