Balıkesir’in Edremit körfezinde zeytin hasadı ve zeytinyağı üretimi davam ederken, zeytinyağı alacakların meyve kokusuna dikkat etmesi ve aldıkları yağın oksijen ile temasını asgarî seviyede tutmaları gerekiyor.

Zeytinyağının hava ile temasının önlenmesi gerektiğini ifade eden Balıkesir Üniversitesi Zeytin ve Zeytin Teknolojileri Öğretim Görevlisi Mücahit Kıvrak, “Zeytinyağını tüketiciler iki tipte alabiliyorlar. Bir tanesi cam şişelerde, bir diğeri de 5’lik tenekelerde. 5’lik tenekelerde almak daha hesaplı oluyor, ama aldıktan sonra eve getirip, birer adet cam alıp, birer kiloluk 5 tane cam alıp bunları cam şişelere aktarmaları hem zeytinyağını daha sağlıklı bir şekilde koruyor, hem de zeytinyağının bozulmasını engelliyor. Çünkü tenekede hava aldıkça oksijen zeytinyağını bozar. Bozduğu için de zeytinyağının sonuna doğru iyice acılaşır. Zeytinyağı zarar görür” dedi.

Zeytinyağı alırken özellikle meyve kokusu ve yakıcılığa dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Kıvrak, “Kullanıcılar, özellikle zeytinyağında meyve kokusu aramak zorunda. Meyve kokusu, zeytinyağının iyi koşullarda üretildiğinin göstergesidir. Bir diğer baktığımız özellik acılık ve yakıcılık. Hem ağızda hem de genizde, iki noktada ayrı ayrı acılık ve yakıcılığı hissetmemiz gerekiyor. Bu sayede zeytinyağının polifenol özellikleri yani vücuda alınması gereken uçucu bileşenlerin tamamını almış oluyoruz. Zeytinyağını diğer yağlardan ayıran kısım, zaten bu kendine has meyve aroması, acılık ve yakıcılık özellikleridir” dedi.