Prof. Dr. Ülkü Altınoluk'tan Küçük Menderes bölgesindeki antik kalıntılar için çağrı | 29 Mart 2024İmar Haber

29 Mart 2024 - 10:03

Prof. Dr. Ülkü Altınoluk’tan Küçük Menderes bölgesindeki antik kalıntılar için çağrı

MİMAR PROF. DR. ÜLKÜ ALTINOLUK, KÜÇÜK MENDERES BÖLGESİNİN TARİHSEL BAKIMDAN ZENGİN BİR YERLEŞİM ALANI OLDUĞUNU BELİRTEREK, BÖLGEDEKİ ANTİK KALINTILARIN KORUMA ALTINA ALINMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ.

Prof. Dr. Ülkü Altınoluk’tan Küçük Menderes bölgesindeki antik kalıntılar için çağrı
Son Güncelleme :

09 Aralık 2020 - 14:50

Google News Google News href="http://www.facebook.com/share.php?u=https://www.imarhaber.com/prof-dr-ulku-altinoluktan-kucuk-menderes-bolgesindeki-antik-kalintilar-icin-cagri/33233/" title="facebook">

Mimar Prof. Dr. Ülkü Altınoluk, Küçük Menderes bölgesinin tarihsel bakımdan zengin bir yerleşim alanı olduğunu belirterek, bölgedeki antik kalıntıların koruma altına alınması gerektiğini söyledi. Bölgede çok sayıda antik yerleşim alanı bulunduğunu belirten Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi Altınoluk, “Tarihi yapıların çevreye dağılmış kalıntıları, zaman geçirilmeden bir araya getirilmelidir” dedi.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Altınoluk, İzmir’in Ödemiş ilçesi bölgesinde çok sayıda tarihi yerleşim yeri alanının bulunduğunu belirtti. Altınoluk, bölgedeki antik kalıntıların koruma altına alınması gerektiğini ifade ederek, “Ödemiş’in kuzeyinde kalan Rahmanlar Çayı (deresi) üzerinde yer alan Dereuzunyer ve Derebebekler gibi köylerdeki yapılarda kullanılan antikiteye ait devşirme malzeme ile birlikte, yakın çevrede de antik dönem eserleri bulunmaktadır. 2013 yılında yapımına başlanan barajın suları altında kalacak olan bu köyler, yakındaki Üzümlü Köyü’nden ayrı düşünülmemelidir. Yolların kavşak noktasındaki Üzümlü Köyü Rahmanlar Çayı üzerindeki Yalnızdeğirmen Köprüsü vasıtası ile bölgenin önemli kenti Hypaipa’ya (Datbey) bağlanmaktadır. Dolayısıyla bu bölgede gerçekleştirilen yapılaşma çalışmalarında ortaya çıkan tarihi kalıntıların orda burada yapı taşı olarak kullanılması ve atılmasının önüne geçilmeli ve bu kalıntılar müze müdürlüğüne teslim edilmelidir” dedi.

Özgün değerlere sahip adı geçen mahallelerde; belgesel, etnoarkeoloji, fotoğraf, film, resim vb. gibi farklı ilgi alanlarında çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Prof. Altınoluk, “Köylerdeki belge niteliği taşıyan eserler ve belgeler toplanarak kayıt altına alınmalı, değerlendirilmelidir. Bize değerlendirebileceğimiz birikimleri ileten bu ve benzeri yerleşimlerdeki bilgiler korunmalıdır. Buralardaki ekoloji, sürdürülebilirlik, flora, fauna bilgileri insanlığın ve doğanın birikimleri sonucu oluşmuştur. Bugün bize düşen görev bütün bu birikimlerden dersler çıkarmak, bu bilgileri gelecek kuşaklara aktarmak olmalıdır” şeklinde konuştu.